top of page

Beyaz Geceler

  • Yazarın fotoğrafı: Suzan Demirci
    Suzan Demirci
  • 5 Kas 2022
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 8 Oca 2023

Beyaz Geceler, Бе́лые но́чи, Belye Nochi, roman, world literature, novel, O Alquimista, Simyacı, Paulo Coelho
Beyaz Geceler

Adı: Beyaz Geceler

Orijinal Adı: Бе́лые но́чи, Belye Nochi

Yazar: Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

Çeviri: Barış Zeren

Tür: Edebiyat, Hasan Âli Yücel Klasikleri, Öykü

Sayfa Sayısı: 224






"Sevmek, güzel birine aşık olmak değil, o kişide bilmediğin bir zamanın, beklenmedik bir anında kendini bulmaktır."



Fikri:

Kitapta aşkın insanlar için ne kadar önemli olduğu, hayattan ve insanlardan tamamen kopmuş birini bile tekrardan canlandırdığı, aşık olunan kişiden kolay kolay vazgeçilemeyeceği, sevilen kişi sevene ne kadar acı çektirirse çektirsin ona karşı bir kin güdülemeyeceği öykünün ana fikrini oluşturuyor.


Özeti:

Petersburg’da yaşayan ve hiçbir arkadaşı olmayan yazar evindeki hizmetçisiyle birlikte yaşamakta. Ama o bunu kendine pek dert etmemektedir. Çünkü tüm Petersburg sokaklarının kendisine ait olduğunu düşünmekte olan bir hayalcidir.


Her gün saatlerce Petersburg sokaklarında gezer ve insanları, binaları izler. Petersbug’da kendine ait köşeler seçer ve saatlerce buralarda tek başına hiç ayrılmadan oturur. Petersburg’daki insanlar onun her şeyidir. Onlar mutlu ve neşeliyse o da mutlu ve neşelidir onlar hüzünlüyse o da hüzünlüdür.


Yaz gelince herkes yazlıklara gittiğinde sokakların bomboş kalması onu hüzünlü bir ruh yapısına sokar. Üç gün boyunca Petersburg’da oradan oraya dolaşır durur. Ertesi gün yine böyle dolaşırken birden şehrin dışına çıktığını fark eder. Geri dönmek yerine kırlara ve ormanlara doğru yürür. Neşesi ve keyfi yerine gelmeye başlar. Gece yarısına kadar dolaşır.


Evine dönerken nehir kenarında bir kızın parmaklıklara dayanarak ağladığını görür. Kadınlarla arası iyi olmamasına rağmen kıza yaklaşarak seslenir. Kız yazarın farkına varınca hemen oradan uzaklaşmaya başlar. Yazar da kızın peşinden gitmeye başlar ancak bir süre sonra peşini bıraktır. Tam bu sırada kızın peşine başka bir adam takılır ve kızın kolundan yakalar. Yazar hemen devreye girerek kızı adamın elinden kurtarır ve evine kadar kıza eşlik eder. Bu sırada kız yazardan hoşlanmaya başlar. Yazar da kızdan çok etkilenmiştir. Ve onun niçin ağladığını öğrenmek ister. Kız da onu daha yakından tanıdığı takdirde belki sorununun ne olduğunu söyleyebileceğini diyerek adamın hikayesini dinlemek için ertesi gün buluşmaya karar verir. Buna en çok yazar sevinir. İlk defa bir kadınla bu kadar yakın olarak konuşmuştur ve ertesi gün için ondan randevu almıştır.


Yazar tüm gün boyunca akşamın gelmesini sabırsızlıkla bekler. Gece sözleştikleri gibi buluşurlar. Kız buluştuklarında yazarın hikayesini dinlemeye başlamadan önce onun kendisine aşık olmamasını ister. Aksi takdirde onunla arkadaşlığını bitirmek zorunda kalacağını söyler. Yazar bunu hemen kabul eder ve hikayesini anlatmaya başlar. Ona ne kadar yalnız olduğunu, nasıl bir hayalci olduğunu, yani her şeyi olduğu gibi anlatır. Kız yazarın hikayesini dinleyip de içinde bulunduğu durumu öğrenince yazara kendisinin onu asla bırakmayacağını söyler.


Aslında Nastenka’nın durumu da yazarınkinden pek de farklı değildir. O da en az onun kadar yalnız biridir. Nastenka ninesiyle birlikte kalmaktadır. Anne ve babasını küçük yaşta kaybetmiştir. Yaptığı bir yaramazlıktan dolayı ninesi onu iki yıldır kendi eteğine ilikleyerek bir yere gitmesini engellemiştir. Bu nedenle o da çok büyük bir yalnızlık içindedir. Ninesi kör olduğu için devamlı olarak tüm gününü ona kitap okuyarak ya da örgü örerek geçirmektedir.


Kızın ninesinin küçük, eski ve ahşap bir evi vardır. Tavan arasını kiraya vermektedirler. Bir gün tavan arasını taşralı biri kiralar. Nastenka adama aşık olur. Kiracı bir gün ayrılıp Moskova’ya gideceğini söylediğinde Nastenka onu da götürmesi için kiracıya yalvarır. Kiracıysa fakir biri olduğunu, onu o an için Moskova’ya götüremeyeceğini ve evlenemeyeceğini, tam bir yıl sonra geri döneceğini, döndüğünde o da isterse ondan başkasıyla evlenmeyeceğini söyler ve ertesi gün ayrılır.


Yazarın Nastenka’yla karşılaştığı gün bir yıl dolmuştur fakat kiracı sözünde durmayarak gelmemiştir. Yazar kızı teselli etmek için ona bir mektup yazmasını ister. Kız yazdığı mektubu yazara vererek ondan mektubu ona iletmesini ister. Yazar mektubu kızın verdiği adrese teslim eder ama iki gün boyunca bir cevap gelmez.


Bu arada yazar da kıza aşık olmuştur ama onu kaybetmek istemediği için bunu söyleyemez. İki gün boyunca kiracıdan bir mektubun gelmemesi kızı çok üzer. Yazar kızın bu üzüntüsü karşısında kendisini daha fazla tutamaz ve onu sevdiğini söyler. Kız ilk başta çok şaşırır. Ama kiracı gelmeyerek onun sevgisini hiçe saymıştır. Böyle bir adamın sevgisini hak etmediğini düşünür. Kendini seven ve değer veren biri varken neden başkasını beklediğine bir anlam veremez ve o da yazarı sevdiğini söyler.


İkisi beraber Petersburg sokaklarında mutluluk içinde dolaşmaya ve evlilik hayalleri kurmaya başlarlar. Petersburg sokaklarında el ele dolaşırlarken karanlıkta bir adam görürler. Adam bunlara yaklaştığında Nastenka birden durur. Adam yavaşça onlara yaklaşır ve Nastenka’ya seslenir. Nastenka hemen ona koşar ve el ele tutuşarak karanlık içinde kaybolurlar.


Ertesi gün Nastenka yazara bir mektup gönderir ve ondan özür dileyerek onu affetmesini ister. Mektupta bir hafta içinde evleneceklerini, eşini onunla tanıştırmak istediğini ve ölene kadar onunla arkadaş kalmak istediğini söyler. Yazar Nastenka’ya kızamaz. Ona yaşatmış olduğu dört gün için Nastenka’ya minnettardır.







Yorumlar


© Copyright

Suzan Demirci, TR

"Tavsiyeleriniz sayesinde sitenin geliştirilmesi ve paylaşımlarım adına güzel fikirler üretebilirim.
Şimdiden teşekkürler."
bottom of page